Muhasebede Dönemsellik Kavramı ve Tahakkuk İlkesi

Muhasebenin genel olarak dört adet görevi bulunmaktadır. Bu görevler; kayıt, sınıflandırma, raporlama ve analiz olarak bilinmektedir. Bir muhasebe uzmanının muhasebe işlemleri yaparken dönemsellik ilkesine %100 bağlı olması bir zorunluluktur. Dönemsellik kavramına uygun hareket edilmeyen bir muhasebe süreci; eksik veya yanlış olarak kalacaktır.

Muhasebede Dönemsellik Kavramı Nedir?

Muhasebenin Temel Kavramlari

Muhasebede dönemsellik kavramının işletmenin sürekliliği kavramıyla yakından ilgili olduğunu en baştan belirtmek gerekir. İşletmenin sürekliliği kavramına göre herhangi bir işletmenin yalnızca belirli bir süre için kurulması söz konusu değildir. Bir işletmenin teorik olarak, sonsuza kadar varlığını devam ettireceği öngörülmektedir. Bu bağlamda, işletmenin varlığının süreklilik vaat ettiğini belirtmek gerekir. Ancak, buna ek olarak, işletmelerin bilhassa vergisel ve muhasebesel anlamda belirli dönemler itibariyle mutlaka değerlendirilmeleri şarttır. Bu yüzden, işletmenin varlığının belirli dönemlere ayrılması gerekir. Dönemlerin eşit uzunlukta olması gerekir. En uzun dönem; 12 ay olmalıdır. Fakat, işletmenin durumuna göre 12 aydan kısa dönemlerin varlığı söz konusu olabilir. Ancak, 12 aydan uzun dönem değerlendirilmesi mümkün değildir. 12 aylık bir döneme, muhasebede mali yıl adı verilmektedir. Mali yıl; 1 Ocak ile 31 Aralık arasını temsil etmektedir. İstisnalar haricinde mali ve takvim yılı aynıdır. Özel hesap dönemi; mali ve takvim yılının farklı olmasına verilen isimdir. Özel hesap dönemine geçmek isteyen firmaların Vergi Dairesi’nden izin alması şarttır. Ayrıca, Ticaret Odası’ndan durumu tescil ettirmeleri gerekir. Mali yıl dışında aylık veya üç aylık olarak vergilendirme veya raporlamaların gerçekleştirilmesi mümkündür. Kısaca ifade etmek gerekirse; muhasebede dönemsellik kavramı; firmanın ömrünün dönemlere ayrılmasıdır.

Benzer Yazı:  Gelir Tablosu Nedir ? Nasıl Hazırlanır ?

Bize 0850 885 06 36 telefon numarasını arayarak yada iletişim formunu doldurarak ulaşabilirsiniz.

Muhasebede Dönemselliğin Etkileri

Muhasebede dönemselliğin vergilendirme konusunda önemli bir yeri bulunmaktadır. Çünkü, devlet, işletmelerin belirli dönemlerde vergi hesaplaması yapmasını istemektedir. Örneğin, Katma Değer Vergisi; aylık periyotlarda beyan edilmelidir. Muhtasar verginin ise aylık veya üç aylık dönemlerde beyan edilmesi şarttır. Geçici verginin üç aylık, kurumlar vergisinin ise yıllık olarak beyan edilmesi söz konusudur. Bunun yanı sıra, dönemselliğin muhasebesel etkileri bulunmaktadır.

Raporlama ve Analiz

Her işletme; muhasebe programlarında yada erp programlarında dönemler itibariyle finansal tablolarını oluşturur. Bu tablolardan her firmanın çıkarmış olduğu birtakım yargılar bulunmaktadır. Bu yargıların o dönem içerisinde geçerli olmak üzere değerlendirilmesi söz konusudur. Bu noktada, gelir tablosu ve bilançonun belirleyici kriterler olduğunu söylemek gerekir. Gelir tablosu; en temel muhasebe kavramı olarak bilinmektedir. Gelir tablosunda bir firmanın gelir ve giderleri alt alta konularak firmanın ne kadar kar veya zarar ettiği ortaya çıkarılır. Gelir tablosu; belirli bir dönem için hazırlanmaktadır. Bu dönemden kastedilen süre ise aylık, üç aylık veya yıllık periyotlardır. Gelir tablosunun en az üç ayda bir hazırlanma zorunluluğu bulunmaktadır. Bazı işletmeler ise aylık olarak hazırlayabilirler. Tahakkuk kavramı ise gelir tablosuyla doğrudan alakalıdır. Bunun yanı sıra, bilançonun hazırlanmasının daha farklı olduğunu söylemek gerekir. Çünkü, bilanço, gelir tablosunda olduğu gibi belirli bir dönem içerisindeki işlemleri rapor etmez. Bilanço, bir işletmenin belirli bir tarihteki net durumunu ifade etmektedir. Örneğin, yıllık bilanço denildiğinde şirketin 31 Aralık 2019 tarihindeki mali durumu ortaya konacaktır. Bilançonun dönemsellik ile yakından ilişkili olduğunu söylemek gerekir. Bunun sebebi, dönemin en son günündeki durumu, bilançonun raporlamasıdır.

Kayıt ve Sınıflandırma

Kayıt ve sınıflandırma; mali tabloların hazırlanmasında önemli bir etkendir. Bir şirketin mali tablolarına hangi verilerin düşeceği; kayıt bilgilerine ve bu bilgilerin mali tablolar üzerinde hangi kalemlerde sınıflandırılacağına bağlı olmaktadır. Örneğin, bir işlem, ilgili döneme aitse, faturası ödensin veya ödenmesin, o döneme kayıt edilmelidir. Dönemsellik ilkesinin yerine getirilmesini sağlayan bu hesaplar; tahakkuk hesapları olarak bilinmektedir. Tahakkuk hesapları ise ikiye ayrılmaktadır. Gelir ve gider tahakkukları hesabı olarak geçmektedir. Tahakkuk hesaplarının dışında muhasebede dönemsellik ilkesine yardımcı olan başka faktörler de bulunmaktadır. Amortisman hesapları, gelecek aylara veya yıllara ait giderler/gelirler hesapları bu faktörler arasında bulunmaktadır.

Benzer Yazı:  Mali Mühür Nedir? Nasıl Alınır?

Tahakkuk İlkesi Nedir?

Dönemsellik ve tahakkuk ilkesi; benzer özelliklere sahiptir. Tahakkuk etmek; gerçekleşmek anlamına gelmektedir. Tahakkuk ilkesinin muhasebedeki karşılığı ise bir gelirin veya giderin ait olduğu dönemin gelir tablosuna dahil edilmesidir. Bir gelir veya gider, fatura tarihi itibariyle ilgili döneme aitse mutlaka o dönemin gelir tablosunda bulunmalıdır. Bu noktada;  gelir veya giderin faturasının gelmemiş veya kesilmemiş olmasının, ödenmemiş olmasının, tahsil edilmemiş olmasının hiçbir önemi yoktur. Tahakkuk yapma işlemi; mutlaka doğru dönemde olmalıdır. Çünkü, gelir tablosunun yükümlülükleri bulunmaktadır. Gelir tablosunun dip toplamı üzerinden gelir vergisi ödenmektedir. Bunun yanı sıra, işletme yönetiminin kritik kararlar vermesini sağlayacak yönetim raporlamaları; dip toplamı üzerinden yapılmaktadır.

Bilançonun Dönemsellik ve Tahakkuk İlkesiyle Olan İlişkisi

Bilançonun 18,28,38,48 numaralı hesap grupları; dönemsellik ve tahakkuk ilkeleriyle ilişkilendirilmiştir. 18 numaralı hesap grubu; gelecek aylara ait giderler ve gelir tahakkukları olarak olarak iki alt başlığa ayrılmaktadır. Gelecek aylara ait giderler; dönemsellik ilkesini temsil ederken gelir tahakkukları ise tahakkuk esasına dayanmaktadır. Aynı alt başlıklar; diğer hesap grupları için de geçerlidir. Gelecek aylara ait giderler; dönemsellik ilkesi doğrultusunda peşin olarak ödenen ve ödendiği anda ilgili gider hesaplarına kayıt olması mümkün olmayan gelecek aylara ait olan giderlerin takip edilmesi için kullanılmaktadır. Ancak, gelecek aylara ait olduğu halde vadesinden önce ödenen giderlerin bu hesabın borcuna kaydedilmesi mümkündür. Bahsi geçen ay içerisinde ise bu hesaba alacak kaydedilmesi ve ilgili gider hesaplarına alınması söz konusu olmaktadır. Gelir tahakkukları, tahakkuk esasına göre düzenlenmektedir. Üçüncü şahıslardan tahsili cari yıl içinde yapılacak gelirlerin, söz konusu dönem içerisindeki kısımlarının takip edildiği hesaptır. Gelecek yıllarla alakalı olan ancak peşin ödenen giderlerin ise bu hesabın borcuna kaydedilmesi mümkündür. Hesap dönemlerinde ise bu hesabın alacaklandırılarak kapatılması söz konusu olmaktadır. Ancak, kapatma kaydında bahsi geçen gider hesaplarına değil de 180 hesaba borç kaydedilmektedir. 28 nolu hesapta da gelir tahakkukları söz konusudur. 38 eve 48 numaralı hesaplarda ise gider tahakkukları düzenlemesi mevcuttur.

Benzer Yazı:  Fatura Nedir? Nasıl Kesilir? E-Fatura, E-Arşiv, İade, Tevkifatlı, Ötvli Faturalar Hakkında Her Şey

Gelir ve Gider Tahakkukları Hesabı Nedir?

Muhasebede dönem sonlarında o döneme ait hesaplanacak miktarlar, bahsi geçen gelir hesapları karşılığında gelir tahakkukları hesabına borç kaydedilmektedir. Bundan sonraki dönemde ise gelirin tahsil edilmesiyle beraber alacak kaydedilerek hesap kapatılmaktadır. Bu işlem, gelir tahakkukları hesabında gerçekleşmektedir. Bunun yanı sıra, gider tahakkukları hesabı; sonraki aylarda ödenecek ve belgeye dayalı olması zorunlu olan, tutarları net olarak bilinen giderlerin izlendiği bir hesaptır. Gider tahakkukları hesabı; giderin tahakkuk ettirilmesinde veya uzun vadeli gider tahakkukunun kısa vadeli olmasında alacaklanmaktadır.

Tahakkuk Esası Mı Yoksa Dönemsellik İlkesi Mi Önce Gelmektedir?

Dönemsellik ilkesi ve tahakkuk esası; gelir veya giderlerin hangi dönemin geliri veya gideri olarak uygulamaya konacağında farklı sonuçlar ortaya çıkarmaktadır. Bilhassa vergi uygulamasında hangi ilkenin öncelikli olarak uygulamaya konacağı büyük önem taşımaktadır. Yapılan değerlendirmeler neticesinde tahakkuk ilkesi her zaman önde gelmektedir. Dönemsellik ilkesinin etkin olması için tahakkuk etmiş sayılma vasfına sahip olan bir gelir veya gider bulunmalıdır.

İçeriği Oyla

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir