Tedarik Zinciri Yönetiminin Temel Evreleri ve Faydaları Nelerdir?

Tedarik-Zinciri-Yönetimi

Doğru stratejilerle tedarik zinciri yönetimi oluşturmak, işletmelerin geleceğini belirliyor. Tedarik zincirini anlamak, yönetmek ve bu sistemden fayda sağlayabilmek içinse ana unsurlarını ve bağlantılarını bilmek şart.

İçindekiler

Tedarik Zinciri Nedir?

Tedarik zinciri, üretim öncesi hazırlıkları, üretim sürecini ve ürünün müşteriye ulaştırılmasını kapsayan süreci ifade eder.

  1. Tedarikçiler
  2. Üreticiler
  3. Toptancılar
  4. Perakendeciler
  5. Müşteriler
  6. Lojistik firmaları da bu sürecin halkalarını oluştururlar.

Tedarik Zinciri Yönetimi Nedir?

Tedarik Zinciri Yönetimi (TZY), en basit tanımıyla zincirde yer alan halkaların arasındaki ilişkilerin ve akışın planlanmasıdır. Bu planlamaya, işletmedeki bütün departmanlar ve onların iş süreçleri dahil edilir. Çünkü tedarik zincirinin etkin şekilde sürdürülebilmesi ancak iş süreçlerinin doğru planlanması ile mümkün olabilir.

İşletmelerin çalışma alanları, teknolojik altyapıları ve insan kaynakları tedarik zinciri yönetimini farklı dinamikler olarak etkileyebilir. Bununla birlikte başarılı bir tedarik zinciri yönetimi için her işletmenin odaklanması gereken bazı temel evreler var.

Bu konuda daha fazla bilgi edinmek için şu videoya göz atabilirsiniz:

 

Tedarik Zinciri Temel Evreleri

Tedarik Yonetiminin Temel Evreleri

 

Sourcing and Procurement (Kaynak Bulma ve Tedarik)

Bu aşama, tedarik zincirinin başlangıç noktasıdır ve ürünlerin üretilmesi için gerekli hammaddelerin ve malzemelerin tedarik edilmesini içerir. Şirketler bu aşamada, güvenilir tedarikçilerle anlaşma yaparak kalite, maliyet ve teslim süresi gibi kriterleri göz önünde bulundururlar. Stratejik bir satın alma süreci, işletmelere maliyet avantajı sağlar ve ürün kalitesini garanti eder.

Ana unsurlar:

  • Tedarikçi seçimi ve yönetimi
  • Maliyet analizi
  • Hammadde tedarik sürelerinin yönetimi

Manufacturing (Üretim)

Kaynak sağlandıktan sonra hammaddeler işlenerek nihai ürün haline getirilir. Bu aşamada üretim süreçlerinin verimli olması, zamanında ve düşük maliyetle üretim yapılmasını sağlar. Kalite kontrol, üretim aşamasının vazgeçilmez bir parçasıdır. Otomasyon ve robot teknolojileri bu aşamada verimliliği artırmak için devreye girebilir.

Ana unsurlar:

  • Üretim planlaması ve zamanlaması
  • Kalite kontrol süreçleri
  • Üretim hattı optimizasyonu

Warehousing and Inventory Management (Depolama ve Stok Yönetimi)

Üretimden sonra, ürünler müşteri talepleri doğrultusunda stoklanmak üzere depolara taşınır. Stok yönetimi, talebi karşılayacak seviyede ürün bulundurmayı, fazla stoğun maliyetini minimize etmeyi içerir. Depo yönetim sistemleri (WMS) bu aşamada büyük rol oynar ve ürünlerin izlenmesi, yerleştirilmesi gibi süreçleri optimize eder.

Ana unsurlar:

  • Stok seviyelerinin optimizasyonu
  • Depo yerleşim planlaması
  • Talep tahminleri ve stok takibi

Transportation and Logistics (Taşımacılık ve Lojistik)

Depolanmış ürünlerin dağıtım ağı üzerinden müşterilere ya da dağıtım merkezlerine taşınması aşamasıdır. Lojistik yönetimi, maliyet ve hız açısından en uygun taşıma yönteminin seçilmesi anlamına gelir. Kargo firmaları, tedarik zincirinin bu aşamasında kritik bir rol oynar. Aynı zamanda, bu süreçte nakliye sırasında ürünlerin güvenliğini sağlamak ve teslimat sürelerini optimize etmek önemlidir.

Ana unsurlar:

  • Nakliye planlaması
  • Teslimat sürelerinin yönetimi
  • Lojistik maliyet kontrolü

Customer Delivery (Müşteriye Teslimat)

Tedarik zincirinin son aşaması, ürünlerin nihai müşterilere teslim edilmesidir. Bu aşama, müşteri memnuniyetini doğrudan etkiler. Ürünlerin zamanında, doğru bir şekilde teslim edilmesi, iade yönetimi gibi süreçler bu aşamada ele alınır. Bu süreçte müşterilere hızlı, doğru ve güvenilir teslimat sağlamak, işletmelerin itibarını ve müşteri sadakatini güçlendirir.

Ana unsurlar:

  • Teslimat sürelerinin izlenmesi
  • Müşteri memnuniyeti yönetimi
  • İade ve değişim süreçleri

Tedarik Zincirinde Gerçek Dünya Örnekleri ve Case Study’ler

Tedarik zincirinde başarı ve başarısızlık örnekleri, uygulamaların ve stratejilerin nasıl sonuçlandığını daha iyi anlamamızı sağlar. Dünyanın önde gelen markaları, tedarik zincirindeki yenilikçi uygulamalarla rekabet avantajı elde edebildiği gibi, bazıları ise yanlış yönetim nedeniyle ciddi zararlar görmüştür. Bu bölümde, büyük şirketlerin tedarik zinciri yönetimi ile ilgili başarı hikayeleri ve ders niteliğindeki başarısızlık örneklerine göz atalım.


Tedarik Zinciri Yönetimi Başarı Örnekleri

1. Amazon: Hız ve Verimlilik Üzerine Kurulu Bir Tedarik Zinciri

Amazon, tedarik zinciri yönetiminde inovasyonun simgesi haline gelmiş bir şirkettir. Şirketin başarısının en büyük sebeplerinden biri, mükemmel lojistik ve dağıtım ağlarıdır. Amazon Prime ile müşteri memnuniyetini artırmak adına iki gün (hatta bazı bölgelerde bir gün) teslimat sözü veren Amazon, depolarını stratejik noktalara yerleştirerek hız ve verimlilik elde etmiştir. Ayrıca, robotik sistemlerin kullanımı ile depo süreçlerini büyük ölçüde hızlandırarak insan hatalarını minimize etmiş ve operasyonel maliyetleri düşürmüştür.

Öne Çıkan Stratejiler:

  • İleri teknolojiye dayalı depo yönetimi
  • Küresel tedarik ağı
  • Talep tahminleri için yapay zeka ve büyük veri kullanımı

2. Zara: Hızlı Moda İçin Esnek Bir Tedarik Zinciri

Zara’nın başarısının arkasındaki sır, esnek ve hızlı bir tedarik zincirine sahip olmasıdır. Moda endüstrisinde trendler hızla değişirken Zara, üretim süreçlerini hızlı bir şekilde uyarlayabilmesiyle öne çıkar. Markanın “hızlı moda” stratejisi, müşterilerin talep ettiği yeni ürünleri hızlıca piyasaya sunabilmesini sağlar. Bununla birlikte, Zara üretim faaliyetlerini çoğunlukla Avrupa’da sürdürerek, üretim ve mağaza arasındaki teslimat süresini en aza indirir.

Öne Çıkan Stratejiler:

  • Hızlı ve esnek üretim süreci
  • Yerel tedarikçilerin kullanımı
  • Talep odaklı üretim ve dağıtım

3. Toyota: Yalın Üretim ve Kanban Sistemi

Toyota, tedarik zinciri yönetiminde “yalın üretim” felsefesini benimseyen öncü şirketlerden biridir. Yalın üretim, gereksiz maliyetlerin ve israfın azaltılmasını, böylece daha verimli üretim süreçlerinin elde edilmesini amaçlar. Toyota’nın kullandığı “Kanban” sistemi, talep odaklı bir üretim modelidir ve stok seviyelerinin minimumda tutulmasını sağlar. Bu sistem, tedarik zincirinin esnekliğini artırırken gereksiz stok maliyetlerini de düşürmüştür.

Öne Çıkan Stratejiler:

  • Yalın üretim felsefesi
  • Stok yönetiminde Kanban sistemi
  • Sürekli iyileştirme kültürü (Kaizen)

4. Unilever: Sürdürülebilirlik ve Tedarik Zinciri

Unilever, tedarik zinciri yönetiminde sürdürülebilirliği merkeze alarak hem çevresel hem de sosyal sorumluluk bilinciyle hareket eden bir şirkettir. Şirket, sürdürülebilir kaynak kullanımını sağlamak amacıyla “Sürdürülebilir Tarım Programı”nı başlattı. Ayrıca, enerji tüketimini azaltmak ve karbon ayak izini küçültmek için tedarik zinciri boyunca yeşil enerji çözümlerini hayata geçirdi. Bu sürdürülebilir yaklaşımlar, hem marka imajına katkıda bulundu hem de uzun vadeli maliyet tasarrufları sağladı.

Benzer Yazı:  As Rs Otomatik Depo Sistemi Nedir?

Öne Çıkan Stratejiler:

  • Sürdürülebilirlik odaklı tedarik zinciri
  • Çevre dostu enerji kullanımı
  • Sosyal sorumluluk projeleri ile tedarikçilerin desteklenmesi

5. Coca-Cola: Tedarik Zinciri Şeffaflığı ve Dijitalleşme

Coca-Cola, geniş dağıtım ağı sayesinde küresel pazarlarda başarılı bir şekilde faaliyet göstermektedir. Şirket, dijital teknolojileri kullanarak tedarik zinciri süreçlerini şeffaf hale getirmiştir. Bulut tabanlı platformlar, tedarik zincirindeki her aşamanın izlenmesini kolaylaştırırken, aynı zamanda tedarikçilerle olan işbirliğini de geliştirmiştir. Coca-Cola, talep tahminlerini doğru yaparak, stok optimizasyonunu sağlamak için yapay zeka ve büyük veri analizlerini kullanmaktadır.

Öne Çıkan Stratejiler:

  • Dijitalleşme ve veri analitiği
  • Şeffaf tedarik zinciri yönetimi
  • Küresel dağıtım ağı optimizasyonu

Başarısızlık Örnekleri

1. KFC: Lojistik Hatası Nedeniyle Yaşanan Kriz

2018’de KFC, İngiltere’deki 900’den fazla şubesinde büyük bir krizle karşı karşıya kaldı. Şirket, lojistik tedarikçisi olarak DHL ile anlaştıktan sonra, beklenmedik bir aksaklık yaşandı ve KFC restoranlarına tavuk tedarik edilemedi. Bu durum, markanın itibarı için büyük bir tehdit oluşturdu ve restoranlar tavuksuz kaldı. Sorunun ana kaynağı, tedarikçi değişikliğinin getirdiği lojistik düzenlemelerdeki aksaklıklardı.

Dersler:

  • Tedarikçi değiştirme sürecinin iyi yönetilmesi gerektiği
  • Acil durum planlarının ve alternatif tedarik zincirlerinin oluşturulmasının önemi
  • Tedarik zincirindeki lojistik süreçlerin büyük etkileri olabileceği

2. Boeing: Karmaşık Tedarik Zinciri ve 787 Dreamliner Krizi

Boeing, 787 Dreamliner modeli için çok karmaşık ve geniş kapsamlı bir tedarik zinciri kurdu. Ancak, bu karmaşıklık yönetilemeyince büyük gecikmeler yaşandı ve Boeing ciddi mali kayıplar verdi. Alt tedarikçilerin koordinasyonu ve parça üretimindeki aksaklıklar, Boeing’in ürün geliştirme süreçlerini sekteye uğrattı. Bu başarısızlık, tedarik zincirinin fazlasıyla parçalanmış olmasının getirdiği risklerin bir göstergesiydi.

Dersler:

  • Tedarik zincirindeki karmaşıklıkların yönetimi zorlayıcı olabilir
  • Alt tedarikçilerin denetim ve koordinasyonunun önemi
  • Küresel tedarik zincirinin fazla bağımlı olduğu noktalar problem yaratabilir

3. Mattel: Tedarik Zincirinde Kalite Sorunları

2007’de ünlü oyuncak üreticisi Mattel, tedarik zincirinde yaşadığı kalite kontrol sorunları nedeniyle 18 milyondan fazla oyuncağı geri çağırmak zorunda kaldı. Sorunun ana kaynağı, tedarikçilerin kullandığı boyalarda zehirli kurşun içeriğinin bulunmasıydı. Bu skandal, Mattel’in itibarını zedeledi ve büyük mali kayıplara yol açtı. Tedarik zincirindeki kalite kontrol eksiklikleri, firmanın ürünlerinin güvenliğini riske attı.

Dersler:

  • Tedarikçilerin düzenli olarak denetlenmesi
  • Kalite kontrol süreçlerinin sıkı takip edilmesi
  • Küçük hataların büyük itibar kayıplarına yol açabileceği

4. Nokia ve Ericsson: Tedarik Zinciri Felaketi

2000 yılında, Philips’in New Mexico’daki fabrikasında çıkan bir yangın, hem Nokia’nın hem de Ericsson’un çip tedarikini etkiledi. Ancak, Nokia hızlı bir şekilde alternatif tedarikçilere yönelip durumu kontrol altına alırken, Ericsson tedarik zincirini yeniden yapılandıramadı ve bu kriz Ericsson’un cep telefonu pazarından büyük ölçüde çekilmesine yol açtı. Aynı olay, iki farklı şirket için tamamen farklı sonuçlara yol açtı.

Dersler:

  • Kriz anında hızlı tepki ve esneklik
  • Tedarikçi bağımlılığının riskleri
  • Alternatif tedarik zincirlerinin ve acil durum planlarının önemi

5. Hershey: ERP Yazılım Sorunu Nedeniyle Yaşanan Teslimat Krizi

1999 yılında Hershey, ERP yazılım sistemine geçiş sürecinde yaşadığı problemler nedeniyle Noel sezonunda ürünlerini müşterilere zamanında teslim edemedi. Bu aksaklık, şirketin milyonlarca dolarlık satış kaybına neden oldu ve müşterilerinin güvenini sarstı. ERP sistemine hızlı geçiş süreci, yeterince test edilmemiş ve çalışanlar eğitilmemişti, bu da tedarik zinciri operasyonlarının felce uğramasına yol açtı.

Dersler:

  • Yeni sistem geçişlerinde dikkatli planlama ve test
  • Personel eğitiminin önemi
  • Mevsimsel talep dönemlerinde daha dikkatli planlama

Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler İçin Dersler

Bu büyük çaplı şirketlerin tedarik zincirlerinde yaşadığı tecrübelerden çıkarılacak pek çok ders, KOBİ’ler için de geçerlidir. Özellikle, esneklik ve müşteri taleplerine hızlı yanıt verebilme becerisi, her ölçekteki işletme için önemlidir. Büyük firmalardan öğrenilen en önemli derslerden biri, tedarik zincirinin tüm aşamalarının sürekli izlenmesi ve optimize edilmesidir. Ayrıca, risk yönetimi planlarının oluşturulması, ani aksaklıklarla karşılaşıldığında kurtarıcı bir rol oynayabilir.


Tedarik Zinciri Yönetim Süreçleri Nelerdir?

1. Talep tahmini ve Siparişlerin Yönetilmesi

Bu ilk aşama, potansiyel müşterilerin hacmi ve müşterilerle ilk iletişimin nasıl kurulacağı konularına odaklanır. Geçmiş satış verileri, rakip analizleri, diğer ekonomik göstergeler talep tahmini için üreticiye fikir verir. Sonrasında siparişlerin sistemli bir şekilde alınması planlanır.

2. Satın Alma Süreci

Satın alma sürecinde aslında  işletmeler, kısa vadeli  ya da uzun vadeli ortaklıklar kurarlar. Satın alma sürecinin stratejik olarak doğru planlanması;

  • Uygun kalitede hammaddeye,
  • Uygun miktarda,
  • Uygun zamanda,
  • Uygun fiyatla ulaşılması anlamına gelir.

3. Planlama

Planlama, üretim sürecinin, maliyet hesaplarıyla beraber en doğru şekilde planlamasının yapılmasını kapsar.  Hangi ürünlerin, ne zaman ve ne miktarda üretileceği gibi kararlar, üretim planlaması kapsamında ele alınır. Her adımda maliyet hesaplaması yapılır.

Her işletme sınırlı kaynakla en yüksek verimi elde etmek ister. Bu nedenle bu sürecin doğru planlanması işletmenin karlılığına doğrudan katkı sağlar.

4. Üretim

Üretim aşaması, hammaddenin işletmeye ulaşması ve müşteriye teslim edilecek ürünün ortaya çıkması arasındaki süreci ifade eder. İşletmenin üretim kapasitesi ve kaynakları doğru belirlendiiğinde;

  • Verimlilik ve ürün kalitesi artar.
  • Maliyetler azalır.
  • Müşteri tatmini artar.
  • İşletmenin rekabet gücü artar.

5. Stok Yönetimi

Stok, işletmeler için iki anlama gelebilir.

  1. İşletmelerin üretim için ihtiyaç duyduğu hammadde, işlenmiş ya da yarı işlenmiş ürünler.
  2. İşletmenin üretip, satışa hazır halde beklettiği ürünlerin toplam miktarı.

Doğru stok planlaması müşteri taleplerini zamanında ve eksiksiz karşılayabilirler. Bunu yaparken aşırı stok tutmanın sebep olabileceği kayıplara da engel olurlar.

Üretim süreci ve stok yönetimi, üzerinde ayrı ayrı düşünülmesi gereken iki evre olsa da düzenli bir akış ve karlılık için birlikte planlanmaları gerekebilir.

6. Depo Yönetimi

Stok yönetimi sonucunda kurgulanan stokların nasıl ve hangi miktarda depolanacağı depo yönetimi ile sistematize edilir.

Depoya gelen ürünlerin kontrolü, kabul edilmesi, ürünün teslimata hazırlanması ve sevkiyat ile bağlantının sağlanması depo yönetimi kapsamı içinde bulunur.

7. Sevkiyat

Sevkiyat, üretimi biten ürünlerin satışa hazır halde depodan alınması ve müşteriye ulaştırılması sürecini kapsar. Kimi işletmeler bunu kendi kaynakları yaparken, büyük hacimli işletmeler 3. taraflardan hizmet alabilir. 

Tedarik Zinciri Modelleri

Tedarik-Zinciri-Modelleri

Tedarik zinciri yönetimi her şirket için farklılaşabilir. Her işletme, yönetim sürecini kendi hedefleri, kısıtlamaları ve güçlü yönleri doğrultusunda şekillendirir. 

Aşağıda bir şirketin tedarik zinciri yönetimi modellerinden en yaygın olanları görebilirsiniz.

Devamlı akım tedarik zinciri modeli: Bu model, bir üreticinin aynı ürünü tekrar tekrar üretmesine ve müşteri talebinin çok az değişiklik göstermesini beklemesine dayanır.

Çevik tedarik zinciri modeli: Kıvrak tedarik zinciri modeli olarak da bilinen bu model, esnek süreçleri önceliklendirir. Bu nedenle öngörülemeyen talebi olan veya özel sipariş ürünleri olan şirketler için en iyisidir. 

Hızlı tedarik zinciri modeli: Kısa yaşam döngüsüne sahip bir ürünün hızlı dönüşümünü vurgulayan bu model, kısa sürede satış hedefleri için uygundur. Böylece şirketler bir trendden yararlanabilir.

Esnek tedarik zinciri modeli: Bazı şirketlerin gereksinimleri dönemsel olarak değişir. Esnek tedarik zinciri yönetimi modeli, üretimin kolayca artırılabilmesini veya durdurulabilmesini sağlar.

Yüksek verimli tedarik zinciri modeli: Çok sıkı kar marjlarına sahip endüstrilerde rekabet eden şirketler, tedarik zinciri yönetimi sürecini en verimli hale getirerek avantaj elde etmeye çalışabilir. Bu, envanter yönetiminin ve siparişlerin en verimli şekilde işlenmesinin yanı sıra ekipman ve makinelerin en ideal şekilde kullanılmasını da içerir.

Özel tedarik zinciri modeli: Yukarıdaki modellerden herhangi biri firmanın ihtiyaçlarına uygun değilse her zaman özel bir modele yönelebilir. Bu genellikle otomobil üreticisi gibi yüksek teknik gereksinimlere sahip, oldukça uzmanlaşmış endüstriler için geçerlidir.

Tedarik-Zinciri-Yönetimi-Süreçleri

 


Tedarik Zinciri Yönetimi ile İlgili Veri ve İstatistikler

Tedarik zinciri yönetimi, küresel ticaretin dinamiklerini şekillendiren kritik bir unsurdur. Aşağıdaki veriler ve istatistikler, tedarik zincirinin işletmeler ve ekonomi üzerindeki etkisini daha net bir şekilde ortaya koymaktadır:

Benzer Yazı:  Depo Yönetim Sistemi Nedir?

Küresel Tedarik Zinciri Pazar Büyüklüğü

  • 2021 yılında, küresel tedarik zinciri yönetimi pazarının değeri yaklaşık 16,64 milyar dolar olarak kaydedilmiştir. Bu pazarın 2026 yılına kadar yıllık bileşik büyüme oranı (CAGR) %11,2 ile artarak 28,9 milyar dolara ulaşması beklenmektedir. (Kaynak: MarketsandMarkets)

Tedarik Zinciri Kesintilerinin Maliyeti

  • Şirketlerin %94’ü, son yıllarda tedarik zinciri kesintilerinden olumsuz etkilenmiştir. Pandemi, doğal afetler ve jeopolitik olaylar, tedarik zincirlerinin kırılganlığını ortaya koymuştur. (Kaynak: Accenture)
  • Büyük ölçekli şirketler için tedarik zinciri kesintilerinin ortalama maliyeti, yıllık 140 milyon dolar olarak hesaplanmıştır. Bu maliyetler, üretim kayıpları, satış düşüşleri ve itibar zararlarını içermektedir. (Kaynak: Business Continuity Institute)

Dijital Dönüşüm ve Teknoloji Kullanımı

  • Şirketlerin %70’i, tedarik zinciri süreçlerinde dijital dönüşüm projeleri başlatmıştır. Bulut bilişim, Nesnelerin İnterneti (IoT), yapay zeka ve blockchain gibi teknolojiler, tedarik zincirlerinin daha verimli ve şeffaf hale gelmesini sağlamaktadır. (Kaynak: Gartner)
  • Yapay zeka ve veri analitiği kullanan işletmeler, talep tahmin doğruluğunu %20 oranında artırmıştır. Bu iyileşme, stok maliyetlerinin azalmasına ve müşteri memnuniyetinin artmasına katkıda bulunmuştur. (Kaynak: McKinsey & Company)

Sürdürülebilirlik ve Yeşil Tedarik Zinciri

  • Tüketicilerin %66’sı, çevreye duyarlı şirketlerden alışveriş yapmayı tercih etmektedir. Bu eğilim, işletmeleri sürdürülebilir tedarik zinciri uygulamalarına yönlendirmektedir. (Kaynak: Nielsen)
  • Şirketlerin %54’ü, karbon ayak izini azaltmak amacıyla tedarik zinciri süreçlerini yeniden yapılandırmaktadır. Yeşil lojistik ve sürdürülebilir tedarik stratejileri, uzun vadede maliyet tasarrufu ve marka değerine katkı sağlamaktadır. (Kaynak: CDP Global Supply Chain Report)

Tedarik Zinciri ve Müşteri Memnuniyeti

  • Müşterilerin %87’si, teslimat deneyiminin genel alışveriş memnuniyetini doğrudan etkilediğini belirtmektedir. Zamanında ve sorunsuz teslimat, müşteri sadakatini artırmaktadır. (Kaynak: Temando)
  • İşletmelerin %80’i, tedarik zinciri performansının müşteri memnuniyeti üzerinde önemli bir etkisi olduğunu kabul etmektedir. Bu nedenle, şirketler tedarik zinciri süreçlerini müşteri odaklı hale getirmeye çalışmaktadır. (Kaynak: Deloitte)

Otomasyon ve Robotik Sistemlerin Etkisi

  • Otomasyon teknolojileri sayesinde, depo operasyonlarında verimlilik %50’ye kadar artmıştır. Robotik sistemler ve otomatik depolama çözümleri, insan hatalarını azaltırken işlem hızını artırmaktadır. (Kaynak: PwC)
  • Otomatik taşıma sistemleri kullanan şirketler, lojistik maliyetlerinde ortalama %30 tasarruf sağlamıştır. Bu, rekabet avantajı elde etmelerinde önemli bir faktördür. (Kaynak: Logistics Management)

Tedarik Zinciri ve Ekonomik Etki

  • Küresel tedarik zinciri kesintileri, 2020 yılında dünya ekonomisine yaklaşık 4 trilyon dolar maliyet oluşturmuştur. Bu durum, tedarik zincirlerinin ekonomik istikrar üzerindeki etkisini göstermektedir. (Kaynak: IMF)
  • Tedarik zinciri optimizasyonu yapan şirketler, işletme maliyetlerinde ortalama %15 azalma ve kârlılıkta %10 artış kaydetmiştir. (Kaynak: Boston Consulting Group)

Tedarik Zincirinde Teknoloji Kullanımı

  • Dijitalleşme: 2023 yılı itibarıyla, büyük ve orta ölçekli şirketlerin %80’i tedarik zincirlerini dijitalleştirme sürecine başlamış durumda. Dijitalleşen tedarik zincirleri, manuel işlemlerden kurtularak hata oranlarını %50’ye kadar azaltabiliyor.
  • Yapay Zeka ve Otomasyon: 2024 yılına kadar, tedarik zinciri yönetiminde yapay zeka kullanımı %45 oranında artması bekleniyor. Bu teknolojiler, talep tahminlerinden envanter yönetimine kadar birçok alanda verimliliği artırıyor.
  • Verimlilik Artışı: Yapay zeka ve otomasyon çözümleri, tedarik zincirlerinde %10-15 oranında operasyonel maliyet tasarrufu sağlıyor. Özellikle büyük veri analizleri sayesinde talep tahmin doğruluğu %30’a kadar artırılabiliyor.

Stok Yönetimi ve Teslimat Performansı

  • Stok Maliyetleri: Küresel tedarik zincirlerinde işletmeler, stok maliyetlerini düşürmek için ortalama stok seviyelerini %25 azaltmayı başardı. Stok maliyetleri, şirketlerin yıllık maliyetlerinin ortalama %20’sini oluşturuyor.
  • Teslimat Performansı: Yapılan araştırmalara göre, tedarik zincirlerinde geç teslim edilen ürünler nedeniyle şirketler her yıl %10-15 oranında gelir kaybına uğruyor. Aynı zamanda, hızlı teslimat hizmetleri sunan şirketlerin müşteri memnuniyet oranları %70’in üzerine çıkıyor.
  • Talep Tahmini: Şirketlerin yalnızca %30’u talep tahminlerini doğru yapabiliyor. Bu, fazla stok veya ürün eksikliği gibi sorunlara yol açabiliyor ve yıllık gelir kayıplarına neden olabiliyor.

Tedarik Zincirinde Sürdürülebilirlik

  • Karbon Ayak İzi: Tedarik zincirleri, bir şirketin karbon ayak izinin %60-70’ini oluşturur. Sürdürülebilir tedarik zincirine sahip şirketler, karbon emisyonlarını %20’ye kadar azaltabiliyor ve bu da çevresel sorumluluk açısından büyük bir adım olarak değerlendiriliyor.
  • Yeşil Tedarik Zincirleri: 2025 yılına kadar, işletmelerin %50’si tedarik zincirlerini “yeşil” veya sürdürülebilir hale getirmeyi planlıyor. Bu, hem çevreye duyarlı bir iş modeli oluşturmayı hem de müşterilerle daha güçlü bağlar kurmayı hedefliyor.
  • Tedarik Zincirinde Geri Dönüşüm: Şirketlerin %30’u, tedarik zincirlerinin bir parçası olarak geri dönüştürülmüş malzemeler kullanıyor. Bu yaklaşım, üretim maliyetlerinde %10’a varan tasarruf sağlıyor.

Küresel Tedarik Zinciri Sorunları

  • Tedarik Zinciri Bozulmaları: 2020’den bu yana, küresel tedarik zincirlerindeki aksaklıklar nedeniyle dünya çapında %75’ten fazla şirket tedarik sürelerini uzatmak zorunda kaldı. Bu aksaklıklar, özellikle üretim ve sevkiyat süreçlerini olumsuz etkiledi.
  • Lojistik Maliyetleri: Küresel ticaret ve lojistik maliyetleri, 2023 yılı itibarıyla %20’ye varan oranlarda artış gösterdi. Deniz taşımacılığındaki maliyetler ise pandeminin etkisiyle 2022’ye göre %30 oranında artmış durumda.
  • Tedarik Zincirinde Esneklik: Şirketlerin %70’i, tedarik zincirlerinde esnekliği artırmaya yönelik yeni stratejiler geliştiriyor. Esnek tedarik zincirlerine sahip şirketler, kriz anlarında %50 daha hızlı toparlanma yeteneğine sahip oluyor.

E-Ticaretin Tedarik Zincirine Etkisi

  • E-Ticaret ve Tedarik Zinciri: E-ticaretin yaygınlaşmasıyla birlikte, perakende tedarik zincirlerinin %40’ı doğrudan tüketiciye (D2C) teslimat modellerine geçiş yapmıştır. Bu durum, depolama ve lojistik süreçlerini yeniden yapılandırmayı zorunlu hale getirmiştir.
  • Hızlı Teslimat Talepleri: Araştırmalara göre, e-ticaret müşterilerinin %90’ı iki gün içinde teslimat bekliyor. Hızlı teslimat talepleri, tedarik zinciri yönetiminde envanter yönetimi, sipariş işleme ve sevkiyat hızını optimize etmeyi zorunlu kılıyor.
  • Kargo ve Dağıtım: E-ticaretin etkisiyle, küresel kargo hacmi 2023 yılında %15 arttı. Aynı zamanda, yerel dağıtım ağlarına yatırım yapan şirketler %20 daha hızlı teslimat sürelerine ulaşıyor.

Bu istatistikler, tedarik zinciri yönetiminin ne kadar kritik bir öneme sahip olduğunu ve teknolojik gelişmelerin bu alanda nasıl dönüştürücü etkiler yarattığını göstermektedir. İşletmelerin rekabetçi kalabilmeleri ve müşteri beklentilerini karşılayabilmeleri için tedarik zinciri stratejilerini sürekli olarak güncellemeleri ve yeniliklere uyum sağlamaları gerekmektedir. tedarik zincirlerinin yönetiminde teknoloji, sürdürülebilirlik, stok optimizasyonu, esneklik ve müşteri beklentilerinin ne kadar kritik olduğunu gösteriyor. Ayrıca, işletmelerin bu veriler ışığında stratejilerini nasıl şekillendirdiği de tedarik zinciri yönetiminin rekabet avantajı sağlama noktasında ne kadar önemli olduğunu ortaya koyuyor.


Tedarik Zinciri Yönetiminde Kritik Başarı Faktörleri

Tedarik zinciri yönetimi, bir şirketin operasyonel başarısını ve rekabet avantajını doğrudan etkileyen stratejik bir süreçtir. Bu süreçte başarılı olmak için bazı temel faktörlerin göz önünde bulundurulması gerekir:

İşbirliği ve İletişim

Tedarik zincirindeki tüm paydaşlar (tedarikçiler, üreticiler, dağıtıcılar ve müşteriler) arasında güçlü bir işbirliği ve etkili iletişim, operasyonların sorunsuz işlemesini sağlar. İletişim eksikliği, hataların artmasına ve maliyetlerin yükselmesine neden olabilir. İşbirliği ve iletişim, hem iç operasyonlar arasında hem de dış ortaklarla etkili olmalıdır.

Envanter Yönetimi

Optimum stok seviyelerini korumak, tedarik zinciri yönetiminde başarının kilit noktalarından biridir. Fazla stok, maliyetlerin artmasına yol açarken, düşük stok müşteri memnuniyetsizliğine ve fırsat kaybına neden olabilir. İyi bir envanter yönetimi sistemi, talebi doğru tahmin etmek ve stok seviyelerini etkin bir şekilde yönetmek için kritik öneme sahiptir.

Müşteri Odaklılık

Tedarik zinciri yönetiminde en önemli faktörlerden biri, müşteri ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılamaktır. Müşteri taleplerine hızlı ve doğru yanıt vermek, tedarik zincirinde başarı için gereklidir. Bu doğrultuda, siparişin zamanında teslim edilmesi, ürün kalitesinin korunması ve müşteri memnuniyetinin sağlanması, bir şirketin rekabet avantajını artırır.

Teknoloji Kullanımı

Modern tedarik zincirleri, teknolojinin sunduğu olanakları en iyi şekilde kullanmalıdır. Otomasyon, yapay zeka, büyük veri analizi ve bulut tabanlı sistemler, tedarik zinciri süreçlerini optimize eder ve maliyetleri düşürür. Teknolojinin etkin kullanımı, verimliliği artırırken hata oranlarını en aza indirir.

Esneklik ve Adaptasyon

Tedarik zincirindeki belirsizlikler ve değişen koşullara karşı esnek olmak, işletmelerin hızlı bir şekilde adapte olmasını sağlar. Pazar koşulları, talep dalgalanmaları veya tedarik sorunları gibi durumlara karşı hazırlıklı olmak, kriz anlarında işletmelerin güçlü kalmasını sağlar.


Tedarik Zincirinde Dijitalleşme

Dijitalleşme, tedarik zinciri yönetiminde büyük bir devrim yaratmış ve birçok avantaj sağlamıştır. Modern teknoloji, operasyonel verimliliği artırarak tedarik zincirlerini daha esnek ve şeffaf hale getirmektedir. İşte tedarik zincirinde dijitalleşmenin önemi:

Benzer Yazı:  Stok ve Depo Programları

Otomasyonun Rolü

Otomasyon, tedarik zincirlerinde manuel işlemleri en aza indirerek, hız ve verimlilik kazandırır. Depo yönetimi, sipariş işleme, envanter takibi gibi süreçlerde otomasyon sistemlerinin kullanılması, hataları azaltır ve operasyonları daha verimli hale getirir. Örneğin, robotik süreç otomasyonu (RPA), sipariş işleme süreçlerini hızlandırır ve insan hatalarını ortadan kaldırır.

Büyük Veri ve Yapay Zeka

Büyük veri ve yapay zeka, talep tahminlerini doğru bir şekilde yapma, stok seviyelerini optimize etme ve müşteri davranışlarını analiz etme konusunda büyük avantajlar sağlar. Bu teknolojiler, tedarik zinciri süreçlerinde daha iyi kararlar alınmasını sağlar ve gelecekteki talep dalgalanmalarına hazırlıklı olmayı mümkün kılar.

Bulut Tabanlı Sistemler ve ERP Programları

Bulut tabanlı sistemler, tedarik zinciri yönetiminde devrim niteliğinde yenilikler getirerek, şirketlerin tüm süreçleri daha şeffaf ve verimli bir şekilde yönetmesini sağlar. Bu sistemler, tüm tedarik zinciri süreçlerini bulut üzerinden izlemeye ve yönetmeye olanak tanır, böylece daha esnek, ölçeklenebilir ve maliyet etkin bir yapı sunar.

ERP (Kurumsal Kaynak Planlama) programları, işletmelerin tedarik zincirindeki kaynaklarını, malzeme akışlarını, envanterlerini, siparişlerini ve lojistik operasyonlarını entegre bir platformda yönetmesine olanak sağlar. Bulut tabanlı ERP çözümleri, işletmelere süreçleri gerçek zamanlı olarak izleme, analiz etme ve optimize etme imkânı sunar.

Bulut Tabanlı ERP’nin Tedarik Zincirine Faydaları:

  • Gerçek Zamanlı Veri ve Şeffaflık: Bulut tabanlı ERP sistemleri, tedarik zincirinin her aşamasında gerçek zamanlı verilere erişim sağlar. Sipariş yönetimi, stok takibi ve lojistik süreçleri bulut üzerinden izlenebilir, bu da işletmelerin anlık karar alabilmesini sağlar.
  • Küresel Erişim ve Esneklik: Bulut tabanlı ERP sistemleri, her yerden erişilebilir. Bu, bir işletmenin farklı lokasyonlardaki tedarik zinciri operasyonlarını tek bir merkezden yönetebilmesine olanak tanır. Özellikle çok uluslu şirketler için bu, operasyonları optimize etmek adına büyük bir avantajdır.
  • Maliyet Verimliliği: Bulut tabanlı ERP çözümleri, işletmelere altyapı maliyetlerini azaltma fırsatı sunar. Yerinde kurulum gerektirmeyen bu sistemler, abonelik modeliyle daha düşük başlangıç maliyetleri ve sürekli bakım masrafları sağlar.

DİA: Bulut Tabanlı Bir ERP Çözümü

Türkiye’de faaliyet gösteren ve bulut tabanlı ERP çözümleri sunan DİA Yazılım, tedarik zinciri yönetiminde bulut teknolojisinin sunduğu tüm avantajları işletmelere sunar. DİA, tedarik zincirinin farklı aşamalarını bir araya getirerek, kaynak planlamasını ve envanter yönetimini daha verimli hale getirir. Bu, özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ’ler) için güçlü bir çözüm sunmaktadır.

DİA’nın Tedarik Zincirine Faydaları:
  • Envanter ve Depo Yönetimi: DİA’nın bulut tabanlı sistemleri, envanterin ve depo yönetiminin etkin bir şekilde izlenmesini sağlar. Ürünlerin depodan çıkışı, stok seviyeleri ve talep değişiklikleri gerçek zamanlı olarak takip edilebilir. Bu, işletmelerin stok fazlalığı veya eksikliği gibi sorunlarla karşılaşmasını önler.
  • Sipariş ve Lojistik Yönetimi: DİA, siparişlerin oluşturulmasından müşterilere teslim edilmesine kadar olan süreci dijital olarak yönetir. Böylece siparişlerin takibi, ürünlerin zamanında teslim edilmesini sağlamak için optimize edilir.
  • Maliyet ve Zaman Tasarrufu: DİA, bulut tabanlı yapısı sayesinde maliyet ve zamandan tasarruf sağlar. Yerel kurulum ve bakım maliyetleri ortadan kalkar ve her yerden erişim imkânı sunduğu için tedarik zincirinin her aşaması daha hızlı ve verimli bir şekilde yönetilebilir.
  • İzlenebilirlik ve Raporlama: Tedarik zincirinde şeffaflık ve izlenebilirlik sağlayan DİA, tüm işlemleri kayıt altında tutarak, işletmelerin raporlama yapabilmesine olanak tanır. Bu raporlar, karar alma süreçlerinde yöneticilere stratejik avantaj sağlar.

Tedarik Zincirinde Bulut Erp Sistemi Gerçek Dünya Örneği:

Bir lojistik firması, DİA’yı kullanarak sevkiyat süreçlerini daha verimli hale getirdi. Bulut tabanlı envanter ve sipariş yönetim sistemi sayesinde, ürünlerin depolardan müşterilere zamanında ulaşması sağlandı ve teslimat sürelerinde %20’lik bir iyileşme yaşandı. Ayrıca, stok fazlalığı sorunları azaldı ve maliyetler optimize edildi.

DİA gibi bulut tabanlı ERP çözümleri, tedarik zincirinin her aşamasını optimize ederek işletmelere maliyet avantajı, hız ve verimlilik sağlar. Bu sayede, özellikle KOBİ’ler sınırlı kaynaklarını daha etkin kullanarak rekabet avantajı elde edebilirler.


Dijital İkiz Teknolojisi

Dijital ikiz teknolojisi, tedarik zincirindeki süreçleri dijital ortamda simüle etmeye ve izlemeye olanak tanır. Bu teknoloji, tedarik zincirindeki aksaklıkların öngörülmesini ve süreçlerin optimize edilmesini sağlar. Dijital ikizler, tedarik zincirindeki her bir aşamanın performansını gerçek zamanlı olarak analiz ederek iyileştirme fırsatları sunar.

Blokzincir (Blockchain) Teknolojisi

Blokzincir, tedarik zincirindeki işlemleri güvenli ve şeffaf bir şekilde kayıt altına almayı sağlar. Özellikle tedarik zincirlerinde izlenebilirlik ve güvenliğin artırılması açısından önemli bir rol oynar. Blokzincir sayesinde, ürünlerin üretimden nihai müşteriye kadar olan tüm süreci izlenebilir ve sahtecilik gibi sorunlar engellenebilir.


Tedarik Zincirinde Risk Yönetimi ve Esneklik

Tedarik zinciri yönetimi, belirsizlikler ve risklerle dolu bir süreçtir. Bu nedenle risk yönetimi ve esneklik, işletmelerin bu zorluklarla başa çıkabilmesini sağlar. Risk yönetimi stratejileri, tedarik zincirinde olası sorunları öngörmek ve çözüm bulmak için önemlidir.

Riskleri Tanımlama ve Değerlendirme

Tedarik zincirindeki riskler, doğal afetler, tedarikçi sorunları, lojistik aksaklıklar veya talep dalgalanmaları gibi çeşitli kaynaklardan gelebilir. Bu risklerin tanımlanması ve etkilerinin doğru bir şekilde değerlendirilmesi, işletmelerin bu risklere karşı hazırlıklı olmasını sağlar. Risklerin önceden tanımlanması, tedarik zinciri süreçlerinin daha iyi yönetilmesine katkıda bulunur.

Esnek Tedarik Zinciri Modelleri

Esneklik, tedarik zincirlerinin beklenmedik durumlara hızla adapte olabilmesini sağlar. Örneğin, tek bir tedarikçiye bağlı kalmak yerine çoklu tedarikçi stratejisi benimsemek, tedarik sorunları yaşandığında alternatif kaynaklara hızla yönelmeyi mümkün kılar. Ayrıca, esnek üretim kapasiteleri sayesinde, talep dalgalanmalarına hızlı yanıt verilebilir.

Kriz Planlaması ve Kontinüite

Kriz planlaması, tedarik zincirindeki belirsizliklere karşı alınacak önlemleri içerir. İşletmelerin, tedarik zinciri süreçlerinde aksama yaşanması durumunda nasıl hareket edeceğine dair net bir kriz yönetimi planı olmalıdır. Bu plan, acil durumlarda hızlı karar almayı ve operasyonların devamlılığını sağlamayı hedefler.

Sigorta ve Finansal Risk Yönetimi

Tedarik zincirlerinde sigorta ve finansal risk yönetimi stratejileri, olası mali kayıpları minimize etmek için kritik bir rol oynar. Doğal afetler, nakliye kazaları veya ürün kayıpları gibi durumlar, sigorta poliçeleriyle güvence altına alınarak işletmelerin bu risklerden daha az etkilenmesi sağlanabilir.

Teknoloji Kullanarak Risklerin Azaltılması

Teknoloji, tedarik zincirindeki risklerin daha iyi yönetilmesine yardımcı olur. Gerçek zamanlı izleme sistemleri, tedarik zinciri süreçlerinde aksaklık yaşandığında erken uyarı vererek hızlı müdahale imkânı tanır. Ayrıca, yapay zeka ve veri analitiği, riskleri öngörmeye ve önlem almaya yardımcı olabilir.

Doğru Tedarik Zinciri Yönetimi İşletmenize Nasıl fayda Sağlar?

Gelin tedarik zinciri yönetiminin 9 avantajına birlikte bakalım!

Düşük Maliyet

Tedarik zincirindeki optimizasyon stok fazlası ya da stok eksikliği gibi süreci kesintiye uğrayabilecek ciddi sorunların önüne geçer. Doğru yapılan talep tahminleri tedarikçilerle daha avantajlı anlaşmalar yapmanıza yardımcı olur. 

Ayrıca, etkin lojistik yönetimi ve işbirliğiyle nakliye ve depolama maliyetleri minimize edilir.

Daha Etkili Müşteri İletişimi

Kaliteli ürüne, kısa sürede ve uygun fiyata ulaşabilen müşteri, mutlu müşteridir. İşletmeler doğru yönetimle, müşterilerinin beklentilerini gerçekçi bir zeminde tutabilir. Onların taleplerine daha hızlı ve duyarlı şekilde yanıt verebilir.

Yüksek Kar Oranı

Maliyetlerin düşmesi ve müşteri memnuniyetinin artması karlılığa yansır. Bir işletmede artan satışlarsa işletmenin rekabet gücünü artırır. İşletmeye yeni pazarlara açılma şansı sunabilir. 

Risk Yönetimi

Tedarik Zinciri Yönetimi, işletmeler için risk analizi imkanı da sunar. Üretim süreci öncesinde alternatif senaryolara sahip olmak, olası tehditleri bilmek resilience (dayanıklılık) seviyenizi artırır. 

Bu aynı zamanda işletmenin beklenmedik durumlar karşısında yanıt verme hızının artmasıyla itibarınızı ve marka değerinizi korumanız anlamına gelir. 

Çevresel ve Ekonomik Sürdürülebilirlik

Planlı bir üretim ve tüketim süreci, hammadde ve yarı işlenmiş ürünlerin kullanımında tasarruf sağlar. Daha az kaynak ve enerji kullanımı, işletmenin sürdürülebilirlik çabalarını destekler.

Etkili tedarik zinciri yönetimiyle, israfı ortadan kaldırabilir. Böylece hem dünyaya hem de şirket ekonominize önemli bir katkıda bulunursunuz. 

Rekabetçi Avantaj

Etkin tedarik zinciri yönetimi, işletmeye rekabet avantajı sağlar. Hızlı teslimat, yüksek kalite ve rekabetçi fiyatlar, işletmenizi tercih edilen bir marka haline getirebilir.

Daha İyi İlişkiler

Tedarik zinciri yönetimi, işletme ile tedarikçiler arasındaki ilişkilerin geliştirilmesine yardımcı olur. Daha iyi iletişim ve işbirliği, tedarikçilerle uzun vadeli ve karşılıklı fayda sağlayan ilişkilerin kurulmasını sağlar.

Hızlı Adaptasyon

Doğru tedarik zinciri yönetimi, değişen pazar koşullarına hızlı bir şekilde uyum sağlama yeteneği sağlar. Esneklik ve hızlı tepki verme, işletmeyi pazar değişimlerine karşı daha dirençli hale getirir.

Verimlilik Artışı

Etkin tedarik zinciri yönetimi, iş süreçlerinin ve operasyonların daha verimli hale gelmesine olanak tanır. Stok hareketlerinin izlenmesi, talep tahmini ve planlama süreçlerinin iyileştirilmesi, işletmenin verimliliğini artırır. 

İş süreçlerindeki operasyonların doğru tasarlanması, planlanması işletilmesi, kontrol mekanizmalarının oluşturulması çalışanların iş yükünü azaltırken verimliliğin artmasını sağlar.

Tedarik Zinciri Yönetimi Soruları

Tedarik sürecini planladıktan sonra, aşamaları kontrol edebileceğiniz bazı sorular hazırladık. Bu soruları cevaplamak, tedarik zincirini kontrol etmek isteyen işletme sahipleri için çok kıymetli olabilir.

  1. Hangi hedeflere ulaşmak istiyoruz?
  2. Hangi kriterlere göre tedarikçilerimizi seçmeliyiz?
  3. Tedarikçi alternatiflerinin hepsini göz önüne alıyor muyuz?
  4. Tedarikçilerimizle ne kadar yakın ilişki içinde olmalıyız?
  5. Müşteri taleplerini ne kadar doğru tahmin ediyoruz?
  6. Üretim ve stok planlaması için hangi metotları kullanıyoruz?
  7. Üretim sürecimiz ne kadar esnek ve verimli?
  8. Mevcut kapasitemiz talepleri karşılamak için yeterli mi?
  9. Stok seviyelerini nasıl optimize ediyoruz?
  10. Aşırı stok veya stok eksikliği problemleri yaşıyor muyuz?
  11. Lojistik süreçlerimiz ne kadar etkin ve hızlı?
  12. Ürünlerimizi müşterilere ne kadar zamanında teslim ediyoruz?
  13. Tedarik zinciri süreçlerimizi ne kadar otomatize ettik?
  14. Kullanılan teknoloji ve yazılımlar süreci ne kadar destekliyor?
  15. Tedarik zinciri sürecimiz hangi risklere maruz kalabilir?
  16. Hangi adımlarla bu riskleri minimize edebiliriz?
  17. Tedarik zinciri sürecimizin performansını nasıl ölçüyoruz?
  18. İyileştirme için hangi verilere ve geri bildirimlere dayanıyoruz?
  19. Tedarik zinciri sürecimiz sürdürülebilir mi?
  20. Tedarik zincirindeki tüm paydaşların etik değerlere uygun davrandığından emin miyiz?

Tedarik zinciri yönetimi, işletmeler için stratejik bir öneme sahiptir ve doğru şekilde uygulandığında birçok fayda sağlar. Bu süreç, işletmelerin tedarikçilerden müşterilere kadar olan tüm süreçlerini optimize etmesine yardımcı olur. 

Doğru tedarik zinciri yönetimi, düşük maliyetler, daha etkili müşteri iletişimi, yüksek kar oranları, verimlilik artışı gibi birçok avantaj sağlar.

İşletmelerin, tedarik zinciri yönetimi sürecini planlamak, uygulamak ve sürekli iyileştirmek için belirli stratejiler ve soruları göz önünde bulundurması gerekir. Böylece rekabetçi bir avantaj elde ederken müşteri memnuniyetini artırabilir ve sürdürülebilir bir başarı elde edebilirler. Doğru kurgulanmış bir sistemde, tedarikçilerden lojistik firmalarına, zincire dahil olan herkes bundan fayda sağlar.

5/5 - (1 vote)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir