İşveren olanlar, kendi işinin sahibi olanlar; bu süreçte çok fazla zorlukla mücadele etmek zorunda kalırlar. Bir işverenin yalnızca kendi sektörüyle değil iş ile alakalı her konuda genel bilgi sahibi olması gerekmektedir. Bir işin başarıyla devam ettirilebilmesi için öğrenme sürecinin etkin olarak sürdürülmesi şarttır. Bir işverenin işlerini devam ettirme sürecinde en çok dikkat ettiği konuların başında maliyetlerini azaltmak gelmektedir. SGK masrafları; işverenlerin en önemli maliyetlerinin başında gelmektedir. SGK masraflarının azaltılması için birçok girişim söz konusudur. SGK masraflarının azaltılması konusundaki gelişmeler, dikkatli bir şekilde takip edildiği takdirde işverenlerin sorun yaşamadan iş hayatlarını devam ettirmesi mümkün olmaktadır. İşsizlik oranının artması ve ekonomik koşulların her geçen gün zorlaşmasından dolayı işverenlerin ek istihdam sağlaması için birçok teşvik sunulmaktadır. İşini büyütmeyi düşünen bu noktada daha çok personel almayı planlayan işverenlerin bu teşvikler hakkında fikir sahibi olması gerekmektedir.
5510 Sayılı Yasa ile Belirlenen Teşvik
5510 sayılı kanunun 81.maddesi; çalışanların maliyetlerinin düşmesini amaçlayan teşviklerin başında gelmektedir. Kanunun bu maddesi doğrultusunda işverenlerin istihdam sağlamadan SGK primleri üzerinden %5’lik indirim kazanması mümkün olmaktadır. Ancak, bu yasanın belirlediği birtakım şartların yerine getirilmesi gerekmektedir. Bu imkandan faydalanmak isteyen işverenlerin daha önceye dayanan herhangi bir prim borcunun olmaması, gecikme zammı, idari para cezası veya gecikme cezası ödememiş olması şarttır. Ancak, önceden borcu olan şu anda bu borcunu yapılandırılmış şekilde ödeyen kişilerin ise bu imkandan faydalanmasının önünde herhangi bir engel bulunmaz. Bu kapsamda yer alan borçları ve cezaları olmayan kimselerin çalışanları için %5’lik indirimden faydalanması mümkün olmaktadır. Fakat, engelli vatandaş teşvikinden yararlanan çalışanlar, emekliler ve çıraklar için bu teşvikten yararlanmak söz konusu değildir. Bu noktada, bu teşvikten yararlanmak isteyenlerin SGK primlerini zamanında ödemeye gayret etmesi gerekmektedir.
İstihdam Sağlayarak Yararlanılması Mümkün Olan Teşvikler
Çalışanların SGK maliyetlerinin düşürülmesine yönelik olan teşviklerden bazılarından faydalanmak isteyenlerin ek istihdam yaratması bir zorunluluktur.
6111 Sayılı Kanun Teşviki
Ek istihdam yaratarak çalışanların maliyetlerinin düşürülmesini amaçlayan teşviklerin başında 6111 sayılı kanun teşviki gelmektedir. 6111 sayılı Kanun doğrultusunda istihdam sağlayarak Sigorta Prim Teşviki’nden faydalanmak mümkün olmaktadır. Bu kanuna göre bazı şartların işveren tarafından sağlanması gerekmektedir. 18 yaşından büyük olan, son altı aydır işsiz olan, ortalama sigortalı sayısına ek olarak çalışacak bir çalışanın işveren tarafından istihdam edildiği durumlarda bu işveren, 6111 sayılı Kanun Teşviki’nden faydalanmaya hak kazanır. Ancak, bu teşvikten faydalanmak isteyen işveremlerin geçmişe dayalı SGK borcunun olmaması gerekmektedir.
İşbaşı Eğitim Programı Teşviki
Çalışanların SGK maliyetlerini düşürmek adına devlet tarafından işverenlere alternatif olarak sunulan teşviklerden birisi, işbaşı eğitim programı teşviki olarak bilinmektedir. İşbaşı eğitim programını tamamlamış adaylara istihdam sağlandığı takdirde teşvik alınması söz konusu olmaktadır. İşbaşı eğitim programını tamamlamış, tamamladığı program üzerinden istihdam sağlanmaya müsait, programı tamamlamasının ardından en çok üç ay geçmiş olan kişilerin herhangi bir işveren tarafından işe alındığı takdirde SGK işveren payları; İşsizlik Sigortası Fonu tarafından karşılanacaktır.
İstihdam Teşviki Projeleri
Çalışanların SGK masraflarının düşürülmesini vaat eden bunu yaparken de işsizlik oranını azaltmak adına istihdam yapılmasını şart koyan farklı teşvikler bulunmaktadır. Ancak, bunların birçoğu, TBMM’de görüşme süreci içerisinde bulunmaktadır. Bu teşviklerden birisi, asgari ücret konusunda işverene yapılan teşvik desteğini kapsamaktadır. İşverenlerin, asgari ücrete yapılan zamlardan etkilenmemesi amacıyla her bir ücretli için belirli bir miktarın devlet tarafından ödenmesi planlanmaktadır. Ancak, bu konu, hala daha kesinlik kazanmamıştır.
